Allah’la kul arasındaki derin bağ, yaratılışımızla
ve O'nun yaratıcımız olmasıyla doğrudan ilgilidir.
Zaten inanmayanların ve din karşıtı olanların
ayrılık noktası da bu. Bütün mesele,
Allah'ı yaratıcı olarak kabul etmek veya etmemek...

Temel nokta bu olduğu için, burada başlayan ayrılığın
sonradan toparlanıp bir araya getirilmesi de
bir türlü mümkün olmuyor.

İlâhî vahye dayalı bilgilerde, kâinatın
ve ondaki canlı cansız bütün varlıkların,
bu arada tabii ki diğer canlılardan
çok farklı olarak akılla donatılmış, düşünebilen
ve düşündüğünü ifade edebilen ve uygulayabilen
bir varlık olan insanın yaratıcısı, Allah’tır.

Biz müslüman olarak Allah’a inanıyoruz,
Kâinatın O’nun bildirdiği şekilde ve
O’nun tarafından yaratıldığını da biliyoruz.
Bugüne kadar Allah’tan başka bir yaratıcının varlığına
kimse şahit olmadı. Allah'ı inkâr sadedinde yaratılışı
farklı şekillerde açıklamaya çalışan görüşler varsa da
onlar Allah'ın yaratıcılığı kadar bile akla ve mantığa
uygun değil, dolayısıyla inandırıcılıkları da yok.
Mevlâmız bu gerçeği bizden daha iyi bildiği için
Kur’an’da şöyle dıyor:

Kendini güçlü hisseden dünyadaki bütün odaklar
bir araya gelse, bir sinek bile yaratamazlar.”
Haksız mı? Yaratabilirler mi?
Yaratamadılar, yaratamazlar, yaratamayacaklar...
Çünkü Rabbimizden başka yaratıcı gücü olan ilâh yok.

Sinek bir örnekti. Karada, denizde, havada yaşayan
bitki, hayvan türü milyonlarca çeşit canlı var.
Küçücük bir sineğin nasıl yaratıldığını düşünüp,
Allah’tan başka bir güç tarafından meydana
getirilemeyeceğini idrak edip
kendimize mutlaka bir çeki düzen vermemiz lâzım.

Peki Allah’ın dışında saydığımız, korktuğumuz,
âdeta ilâh yerine koyduğumuz güçler var mı?
Olmaz mı, hem de ne kadar çok...
Genelde yaptıkları kötülüklerle korkutuyorlar bizi.
Ve çoğu zaman ne isterlerse, ne derlerse yapıyoruz.

Allah’ın kudretiyle insanın gücü arasındaki orantı
okyanusla bir damla suyun mukayesesi ile dahi
anlatılamaz. Ama ne yazık ki bizi yaratan
Rabbimize, o insanlara duyduğumuz kadar
bile saygılı olamıyoruz, Allah'tan o kadar çekinmiyoruz.

Aslında Evrene baktığımızda aklımızla bu gerçeği
kavrama imkânına sahip olduğumuz
ve bizzat yaratıcı tarafından uyarıldığımız halde,
gerçeği bir türlü kabullenmeyip bahaneler icat ediyor,
olmayacak savlara sarılarak
kendimizi kandırmaya çalışıyoruz.

Bu huyumuzu bildiği için Allah, özellikle uyarıyor,
anlayacağımız dilden bize basit bir misal veriyor,
fakat insanoğlu yine de nasibinde yoksa, anlamıyor işte..

*****